Falcılar, bir takım şekil ve sembollere bakarak geleceği gördüklerini ve gaybı bildiklerini iddia
ederler. Bu iddialar doğru değildir. Söylediklerinden binde biri denk gelse dahi bu, onların gaybı
bildiklerine delil olamaz. Çünkü gaybı Allah'tan başka kimse bilemez. Fal bakmak veya baktırmak,
dinimizin hükümlerine göre haramdır. Eğlence için dahi olsa falcılara müracaat edilemez.
İnsan ancak Allah'ın yarattıkları ve bildirdikleri üzerinde akıl yürütür, ilim öğrenmeye çalışır. En
akıllı ve en gelişmiş bilgilere sahip olmasına rağmen insanın bilgisi ve enerjisi dahi sınırlıdır.
İnsanın geleceğe dair ilmi verilere dayanmayan kehanetlerde bulunması, bu yolla bilgiler vermesi,
görünmezi (gaybı) bilmesi gücü dışındadır. Geleceğe dair ileri sürülen ve ilmî verilere dayanmayan
kehanetlerin, verilen bilgilerin tamamı ihtimalî bilgilerdir. Doğru veya yanlış olabilir. İnsan, İlâhi,
tabiî ve beşerî kanunlar arasında bir takım sebep-sonuç münasebeti kurabilir, bir takım olayları ve
gerçekleri keşfedebilir, yeni yeni icatlar yapabilir. Ama bu keşif, icat, bilme ve tanıma gücü, insanda
da sınırlıdır. O sınırın ötesi meçhuldür. "Gayb Alemi"dir. Gaybın bilgisi ise yüce yaratıcının ilim,
irade ve kudretine tabidir. Bu nedenle Allah'ın bildirmediği bir şeyi "Ben bilirim" demek, Allah'ın
koyduğu nizama aykırıdır. Allah'a isyandır. Gaybdan haber verdiklerini söyleyenlere inanmamak bir
vazife, inanmak ise günah ve yasaktır
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ
مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
‘’Ey iman edenler! İçki, kumar, tapınmak ve putlara kurban kesmek için dikilen taşlar, fal ve şans
okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.’’ (Maide suresi 90. Ayet)